Çağdaş fotoğraf sanatının cesur ve disiplinlere sığmayan tarzıyla tanınan ismi Orhan Cem Çetin’in yeni sergisi “Gümüş Gezegen” 20 Şubat’ta Sanatorium’da açılıyor. Seri, sanatçının kişisel, özgün ve gizemli dünyasına dönüşünü müjdeliyor.
Son işlerinde yalın, doğrudan, saf bir fotoğraf tekniğine ulaşmış gibi görünen Orhan Cem Çetin, yeni serisi “Gümüş Gezegen”de adeta bir döngüyü tamamlayarak bir dönüş yapıyor ve ilk dönem işlerini hatırlatan, çok daha kişisel, daha özgün, yer yer de daha kasvetli bir dünyaya ulaşıyor.
Dönüş sürecini “Hayatın hızı, aklı zorlayan bir tempoyla artarken, belki de bu kemirici ivmeye verilen yanıtın aksine yavaşlaması gerek” sözleriyle açıklayan sanatçının son üç yılının gündemini yansıtan ve esasen bir hafıza dökümü olan bu yeni seri, adını teknik sürecin ilk halkasını oluşturan gümüş taneciklerinden alıyor.
Kimya, mercek, elektrik, fırça, boya, su, gün ışığı, yapay ışık, yapay zeka, irade ve tesadüfler arasında defalarca gidip gelen uzun ve külfetli süreç, unutulmaz zamanların zihindeki temsilleri, hayali andaçları olarak kağıda dökülüyor. Ortaya çıkan dil ve bu dille anlatılan hikâyeler, Çetin'in bugüne dek başvurduğu tüm görsel dokunuşların harmanına dönüşüyor ve hepsinden tatlar taşıyor.
20 Şubat’ta açılacak sergi, 22 Mart’a dek Sanatorium’da görülebilir.
Orhan Cem Çetin: 1960’da İstanbul’da dünyaya geldi. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun olan Çetin, yüksek lisansını İstanbul Bilgi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü’nde tamamladı. 1993 yılında “Renk’Arnasyon” adlı serisinde Türkiye’de ilk defa bilgisayarda dönüştürülmüş fotoğraf tekniğini kullandı. Çok sayıda kişisel ve karma serginin yanı sıra 2013 yılında İstanbul Modern’de Levent Çalıkoğlu küratörlüğünde gerçekleşen kalıcı koleksiyon sergisi ‘Geçmiş ve Gelecek’e dahil edilen Çetin’in retrospektif niteliğindeki son kişisel sergisi Marcus Graf’ın küratörlüğünde Plato Sanat’ta gerçekleşti.