Ahmet Ergenç’in sergi üzerine yaptığı değerlendirme Art Unlimited’ın Ocak-Şubat 2023 sayısında yer alıyor.
"Türkiye’de anıtlar ve heykeller üzerine yeterince yazılıp çizilmedi, halbuki neredeyse bir sosyalist ve komünist ülke kadar çok “resmi” heykel ve anıt barındırır bu garip ülke. Heykeller ve anıtlarla merkeziyetçilik ve totalitarizm arasında doğrusal bir bağlantı var: bir ülke ne kadar merkeziyetçiyse, ülkeyi saran “homojen” heykel ve anıtların sayısı ve görünürlüğü de o kadar artar. Türkiye’nin Cumhuriyet sonrası gelen merkeziyetçiliğiyle bir heykeller ve anıtlar galerisi gibi olması gayet anlaşılır bir şey. Ama burada ilginç bir şey var: anıtların bu yaygınlığı ve ideolojik işlevine karşı Türkiye’de anıtlar yeterince eleştirel iş konusu yapılmadı. Hayatın olağan akışının parçası gibi algılandı heykel ve anıtlar. Ayrıca, bir eksik de şu: alternatif anıtlar da üretilmedi bugüne kadar. Beyoğlu’nda halen bir 6-7 Eylül anıtı ya da Sivas’ta bir Madımak anıtı yok mesela. İşin daha da kötüsü böyle alternatif anıtlar kurma girişimleri de yok. Bazen dikilmesi engellenen bir anıt, “yokluğuyla” var olmaya devam eder."
January 1, 2023