Zeyno Pekünlü "Beni Osman Öldürdü" adlı kişisel sergisinde beş yeni çalışmayla izleyici karşısına çıkıyor. İsmini Osman F. Seden’in 1963 tarihli filminden alan sergi, gündelik hayatımızın içinde karşılaşmaya, görmeye, duymaya alışkın olduğumuz imaj, sembol, ses ve metinleri yeniden düzenlenerek sunan, çoğunluğu video işlerden oluşuyor. Çalışmalar İstiklal Marşı’ndan Yeşilçam melodramlarına, Nutuk’tan kadına yönelik şiddet haberlerine uzanarak farklı tahakküm biçimlerinin kamusal ve özel tezahürlerini kat ediyor, iktidar teknolojilerini sorunsallaştırıyor. İşler, sıradan metin ve görüntülerin biçimsel bozumu, bağlamsal kopuşu ya da kategorizasyonu yoluyla, malzemelerin toplumsal işlevlerini ters yüz ediyor. Bu yöntemin önerdiği yeni bakış, ani bir aydınlanma yaratmaktansa izleyiciyi geçici bir kafa karışıklığıyla, yön şaşmasıyla ve özdeşleşememe haliyle baş başa bırakıyor. Bu sayede birbirinden bağımsız görünen milliyetçilik, militarizm ve patriyarka gibi tahakküm mekanizmalarının işleyişlerini birbirine bağlayarak eleştirel bir alan açmayı hedefliyor.
Orta sınıf bir çiftin Pazar günü sohbetinde dile gelen eril şiddet, kentsel yıkımın üzerinde dalgalanan absürt İstiklal Marşı, dilden kopartılarak tacizkar bir bedene dönüşen Yeşilçam erkekliği, gündeliği politik bir alan olarak inşa ederken, kurucu tarihi ve toplumsal mitleri itibarsızlaştırarak alaşağı ediyor. İşlerin toplumsal cinsiyet rolü olarak erkekliğin ve kadınlığın inşasından, vatandaşlığın ve milletin kurucu mitlerine gezinen bakışı özellikle patriyarkanın mahremden toplumun geneline uzanan kollarını deşifre etme noktasında buluşuyor. Birbirleriyle konuşan bu işlerin arasında toplumsal muhalefetin ortaklaşan önerilerini de buluyoruz: verili olanı boz, tersine çevir, yeniden düşün.
Beni Osman Öldürdü
Geçmiş exhibition