Sevil Tunaboylu, “Ufukta Kaybolana Kadar İzledim” başlıklı kişisel sergisinde, kendi yaşamından yola çıkarak, toplumun kadın-erkek tanımlarına hane içinde ulaşılması sürecini paylaşıyor.
Sanatçının geçtiğimiz iki yıl boyunca yoğunlaştığı bu konuya yaklaşımında; gündelik aile yaşamının içine gömülü olan anıları, kendi güncel kimliğiyle buluşturmasını gözlemlemek mümkün. Bu karşılaşmada bellek hatıra olma özelliğini koruduğu halde, olgun bireyin güncel konumuna yönelik bir sağlama işlevi görüyor.
“Önce adamlara verin” cümlesini çocukluğumdan beri sıkça duyuyorum. Bu bir aile meclisinde ya da bir mevlitte, içi yemek dolu bir tabağı, servis yapacak genç kıza doğrultan kadının ağzından çıkan incidir. Şimdi daha az duyar oldum.
Bunun sebebi, hizmetkâr olma geleneğiyle yetişmiş “büyüklerimiz” bir bir toprağa giderken, kızlarının modern şehir yaşantısına uyum sağlamaya çalışmaları ve bilinçli ya da bilinçsiz bir karşı duruşla, aile içindeki konumlarından hareketle haklarını artık tartıyor olmalarıdır.”
Ufukta Kaybolana Kadar İzledim
Geçmiş exhibition