16 Eylül – 18 Ekim 2014 tarihleri arasında gerçekleşecek sergi, Stephan Kaluza’nın 2014 yılında ürettiği tuval üzerine yağlıboya resimleri içeriyor. Sergilenecek işler, keskin kontrastlar ve uygun derinlik efektleri ile sağlanan siyah-beyaz manzaralardan oluşuyor.
Kaluza’nın bir tür yüzey matrisi olarak belirlediği doğa, bir yaşam alanı olarak değil; kayboluşta kavranan saf bir görünürlük olarak işlev görüyor. Bu şekilde, resimler algıya değil, anımsamaya tabi olan kayıp bir kökeni gizleyerek görmeyi ele alıyor. Sanatçı bu nedenle özellikle kolektif hafızada, Auschwitz gibi pastoral bir doğa ile pek de bağlantı kurulamayacak, negatif çağrışımları olan yerleri seçiyor.
Resimlerde konturlar kısmen beyaz "hiçliğin" içinde kaybolarak içerikle ilgili bağlantıyı netleştiriyor: Doğa yok oluyor gibi; bu hiçlikte çözülürcesine kendini kaybeder gibi görünüyor. Sanatçı böylece insan evreninin, gerçek bir evren (doğa) ile hâlâ nasıl bir ölçekte bağlantıda olduğunu ya da her ikisinin de zaten birbirinden ne kadar kopmuş olduğunu inceliyor.
Stephan Kaluza: 1964 doğumlu Almanya doğumlu sanatçı, akademik hayatında Felsefe ve Sanat Tarihi üzerine eğitimler aldı. Şimdiye dek, Almanya, İspanya, Belçika, Hollanda, İsviçre, Türkiye, Çin, Kore ve Brezilya gibi birçok ülkede kişisel sergiler gerçekleştiren sanatçı, birçok ülkede çeşitli karma sergilere katıldı. Kaluza’nın işlerinin yer aldığı koleksiyonlardan bazıları ise Museum Walter (Augsburg), Collection Munoz (Madrid), Museum of the Seam (Kudüs) ve White & Case (Berlin). Çeşitli akademik yayınları bulunan sanatçı; Art Chicago (2003) ve ARCO (2004) gibi ödüllerin de sahibi oldu.
Anımsama
Geçmiş exhibition