KABUĞU KALDIRMAK
Merve Şendil’in Karanlığımızın Arkasındaki Şeyler Sergisi Üzerine
Dr. Necmi Sönmez
Bağımsız Küratör
Düsseldorf, Ağustos 2023
Çalışmalarını tuval üzerine yağlı boya, fotoğraf ve yerleştirme başta olmak üzere birçok tekniği eşzamanlı kullanarak sürdüren Merve Şendil yorumladığı kavramları katmanlaştırarak izleyicilere kelimenin tam anlamıyla bilmecelerle yüklü bir imgesellik sunar. Merve’nin Karanlığımızın Arkasındaki Şeyler isimli kişisel sergisi onun 2000’li yıllardan itibaren geliştirdiği görsel yolculuğunda varmış olduğu önemli bir durak noktasını olduğu kadar, bir tür Merve Mitolojisi olarak nitelendirebileceğimiz kavramsal bütünlükleri de ortaya çıkarıyor. Yunan ve Roma mitolojilerinde karşılaştığımız tanrılar dünyası evrensel olgulara gönderme yaparken, Merve Mitolojisi sanatçının kendi algı dünyasından yola çıkarak günlük yaşamın şekillendirdiği anlamsızlıklara karşı verdiği mücadeleyi soyut ve somut elemanlarla aktaran bir özelliğe sahip. Sergide gösterilen tuval üzerine yağlı boya ve dantel teknikleriyle gerçekleştirilmiş dizilerde izleyiciler görerek ve okuyarak yorumlayacakları “görsel kodlarla” karşılaşıyorlar. Merve Mitolojisi işte bu noktada kendisini görünür kılarak, gençlikten olgunluğa geçiş sürecinde, bir sanatçının “hayatın gerçekleri” karşısında tüm sorumlulukları üstlenerek aldığı oyunsal tavrı
(Femina Ludens) belirginleştiriyor.
Tamamı 2x2 cm kareler üzerine yoğun yağlı boyayla çalışılmış birimlerden oluşan tuval dizisinde öne çıkan imgeler sanatçının “kişisel” algı dünyasına yaslanırken, dantel dizisindeki sözcükler daha “toplumsal” ruh durumlarına gönderme yapıyor. Merve’nin sözcüklere, yazıya olan ilgisi 2007’den beri geliştirdiği Underscene Project [*] dizisinde şekil almıştır. Bandrollü olarak satışa çıkmamış olan müzik çalışmaları üzerine yoğunlaşan bu arşiv, kendi ifade biçimini arayan gençlerin olduğu kadar farklı alt kültür gruplarının çabalarına da ışık tutar. Merve bu arşivden yola çıkarak oluşturduğu Collected Writings dizisinde anlamları parçalanmış sözcükler ya da sözcük gruplarını dantel tekniğiyle yorumlayarak, koleksiyonundaki şarkıların protestosu üzerine eğilir. Çeşitli toplumsal baskı süreçlerine maruz kalan ifadeler bu sayede su yüzeyine
çıkarken, çalışmalarının arka planındaki anlam, resimlerindeki imgelerde olduğu gibi, soyut bir zeminde varlığını kurgular. Bu zorlu varoluş biçimi Merve Mitolojisi’nin karşıtlıkları bir araya getirmekten çekinmeyen tavrını ortaya çıkarır.
Karanlığımızın Arkasındaki Şeyler sergisi bireylerin iç seslerine gönderme yapan görsel ve duygusal karşıtlıklar üzerine kurulu. Bunları kavramak isteyenlerin belli “kişisel ve toplumsal kabukları” kaldırmaları gerekiyor. Bu sayede izleyiciler serginin çıkış noktası olan “karanlığın” aslında bir metafor olduğunu keşfedecekler. Görünenin arka kapısını aralayan imgelerin ön plana çıktığı sergi, sözcüklerin ve imgelerin yardımıyla politik ve sosyal gelişmeler karşısında kendisine
sürekli olarak yeni duruş biçimleri aramak zorunda kalan bir kuşağın özgürlük arayışını ortaya koyan cesarete sahip. Evet cesaret, çünkü dantel tekniğini şarkı mırıltılarıyla, piksel tecrübeleri barok çerçevelerle bir araya getirerek sunmak içinde yakamozlardan başka ışık kaynağının olmadığı denizde yüzmek kadar zor. Merve işte bu noktada korkusuzca ilerlediğini sergilenen çalışmalarının tamamında duyumsatıyor.
*Öğrencilik yıllarından itibaren ana akım dışı müzik türlerine büyük ilgi duyan Merve Şendil, 1998 yılında Underscene kapsamındaki arşivini oluşturmaya başladı. Profesyonel olarak dolaşımda olmayan her türlü kaydı içeren arşiv, birçok farklı müzisyeni bir araya getirerek Türkiye'nin alternatif müzik kültürü için bir referans sunuyor.