Daha çok siyasi ve toplumsal içerikli yazıları ve belgesellerinden tanıdığımız Ümit Kıvanç, algılamanın bütününe nüfûz etmenin zorluğuna işaret eden bir sergiyle karşımıza çıkıyor. Bu zamana kadarki görsel ve yazılı üretimlerinde anlatıcı konumunda gördüğümüz Kıvanç, Ya Değilse? sergisinde bu durumu tersine çeviriyor: Kıvanç’ın 2013-2014’te çektiği, o zamandan bu yana işlediği ve bugüne kadar kendisinden görmediğimiz türden fotoğraflarını biraraya getiren sergi, izleyiciyi anlatıcı konumuna çekiyor. Seçme ve yorumlama macerasına çağırıyor. Bir eleme-ayıklama işlemi olarak görme eylemi, görememe hali… Eğlenceli de olabilir ürkütücü de. Özgün mekânsallık ve bağlamından koparılmış ayrıntı kendini mekân olarak sunuyor. Geçerseniz karanlığa düşebileceğinizi hissettiren aralıklarla, kaynağı belirsiz ışıklarla, algılama, görme, bilme, tanıma iddialarımız hakkında bizi şüpheye düşürüyor.
Ya kolektif hafızamızı, yanıbaşımızda oldukları halde göremediklerimizi de görerek kurabilseydik?