Eda Sütunç'un sergisi, günümüzün mekanik dünyasındaki insan doğasının özünü ve robotik çağa içsel olarak taşıyacağımız özellikleri araştırıyor. Teknoloji ile geçmiş, günümüz ve gelecekteki ilişkimizin bağını kuran sanatçı işlerinde geleceğe taşımak üzere daha akışkan düşünme biçimleri öneriyor. Kusursuzluğa ulaşmaya çalışırken insana karşı makine ikileminde makineleşme sürecimizi sergileyerek Batılı hümanist düşüncenin doğasında saklı dualite kavramını derinlemesine araştırıyor.
Sergi, dokumanın bilgisayarların icadı ve sanayi devrimi için katalizör olarak önemini vurguluyor. Kavramsal bir açıdan dokuma, kadınlarla ilişkilendirilir. Orta Anadolu'da kadınlar tarafından dokunan geleneksel kilimlerde bulunan motifler, bölgenin hakim kültürü ve aile yapısını ortaya koyar. Bu geleneksel ve ataerkil motifleri ikili anlatımları kıran yeni hikayeler dokumak için yeniden yorumlayan sanatçı teknoloji aracılığıyla spekülatif mitler üretiyor.
Sanatçı hakkında:
Eda Sütunç (1992) lisans derecesini Koç Üniversitesi'nde, yüksek lisansını (MFA) dekanlık bursu ile gittiği School of the Art Institute of Chicago'da tamamladı. Sanayileşme ve makineleşme ideallerinden ilham alan gelişen teknolojilerden ve modern araçlardan yararlanarak; cinsiyet, kültür, ırk ve hümanizm çerçevesinde araştırmalar yapar. Farklı medyumları kullanarak kurduğu pratiği performans sanatı, video, heykel ve ses arasında diyalog kurmayı amaçlar. Sütunç 2017 yılında Celeste Prize İngiltere'de ikincilik ödülü almıştır. Almanya, Hollanda, Ingiltere, Sırbistan, Türkiye ve ABD'de çeşitli sergilerde yer almış ve koleksiyonlara girmiştir. Sütunç İstanbul'da yaşamakta, çeşitli üniversite ve enstitülerde ders vermekte ve Kadir Has Üniversitesi’nde İletişim bölümünde doktora eğitimine devam etmektir.