The Gaming Room
Ezgi Yurteri
Ludovic Bernhardt’ın kişisel sergisi “The Gaming Room” politik ve şiirsel olanın soyut alanında, oyunların hem politik hem şiirsel araçlar olarak gerçekliği kavrayışımıza sızması fikriyle birlikte gelişir. Sanatçı göstergeler, haritalar ve çeşitli bilgi birimlerinden yola çıkarak meşruiyet ve güç yapıları tarafından oluşturulan bir dizi aracı teşhir eden, ama aynı zamanda dünya-kurma ile anlam yaratmanın kendisi arasındaki iç içelikleri yansıtan makro akışların kartografilerini üretir. Sergiyi oluşturan işler, dünya-kurmanın ideolojiyle yüklü sürecini şiirsel dil aracılığıyla bir yeniden birleştirme ve yeniden düzenleme olarak bozar ve parçalara ayırır.
Sergi, oyunların spekülasyon ve manipülasyona açık bir öğrenme aracı olması fikri etrafında gelişiyor. Night Music 1 (CIA Game) [Gece Müziği 1 (CIA Oyunu)], Amerika Birleşik Devletleri’nin Merkezi İstihbarat Teşkilatı tarafından yaratılmış ve kullanılmış olan bir kutu oyununa dayanır. Sanatçı –belki de bir “öğrenme-me” aracı olarak– oyunda temsil edildiği şekliyle savaşın, politikanın ve ekonominin unsurlarını yapıbozuma uğratarak oyunu yeniden tasarlar ve dünya görüsünü yerinden ederek merkezsizleştirir. Oyunun işlemsel unsurlarına sızarak önceden belirlenmiş hükümleri, koşulları, koşullanmaları parçalarına ayırır. Böylece oyunun kullanım amacını bozar ve jeopolitik ya da ekonomik çıkarlarla şekillenmiş olan semiyotik bağlamında parazit etkisi yaratır. Bu yeniden düzenleme, belirgin kurallar ya da arzulanan bir sonuç olmadan, bir keşif olarak küresel labirentin kaotik alanını anımsatır.
Night Music 2 (Dow Jones, S&P, Nasdaq, EuroStoxx 50, Dax, CAC 40, FTCE 100, Ibex 35, Nikkey, Shanghai, Ibovespa, Hong Kong... Coronavirus spread sinks world stock markets) [Gece Müziği 2 (Dow Jones, S&P, Nasdaq, EuroStoxx 50, Dax, CAC 40, FTCE 100, Ibex 35, Nikkey, Shanghai, Ibovespa, Hong Kong... Koronavirüsün yayılışı dünya borsalarını batırıyor)] adlı işte ise başka bir oyun; küresel borsalar, beyaz gürültü ve görsel partisyon arasında bir şeye dönüşür. Koronavirüs pandemisinin ilk dalgası sırasında borsaların düşüşüne ilişkin finansal grafiklerden oluşan işte manipülasyon fikri, bir karşılıklılık içerisinde ortaya çıkar: Finansal sistemin soyut işleyişi, insan ya da insan olmayan kaynakları çıkarmak ve karları maksimize etmek için araçlar geliştirerek manipüle eder, fakat göstergelerin kırılganlığının gösterdiği üzere kendisi de manipüle edilebilir durumdadır. Görsel soyutlama ve tekrarlama aracılığıyla grafikler, tekno-finansal soyutlamanın çevrimi içerisindeki sistemsel bir hata ya da bir arıza olarak geçersiz hale gelir.
Coronavirus spread sinks world stock markets [Koronavirüsün yayılışı dünya borsalarını batırıyor] adlı iş de virüs biçimindeki biyolojik bir etken ile piyasa gösterenleri ve spekülatif düzenlemeler biçimindeki finansal bir virüsün çökme etkisini yeniden üreten ve çoğaltan dengesiz, parazitleşmiş bir matriks olarak bir dizi finansal veriden oluşmaktadır. Derlenen bilginin dijital olarak değiştirilmesi ve büyütülerek elle yeniden üretimi, elektronik hiperstimülasyon ve artan sosyal kaygı duygusuyla yüklü görsel bir doğaçlama meydana getirir. Sanatçının aynı başlığı taşıyan deneysel yazınından uyarlanan Sets to reactivate [Yeniden canlandırılacak setler], finans piyasasının çökmüş gösterenlerinin üzerine yerleştirilerek, infosfer ve psikosferin dalgalı katmanlarını yansıtır. Haber yayıncılığı dilini ve estetiğini kullanan sanatçı, “flaş haber” başlıklarında kullanılan bu tanıdık biçimi ve bilginin içe alan akışını tekrar karıştırarak yeniden temellük eder.
Bir dizi kartografik deney, harita ve oyunların stratejik olarak tasarlanan yönlerini karıştırarak olayların rizomatik bir transkripsiyonunu oluşturur. Chaos Game [Kaos Oyunu], Haiti'nin bağımsızlığıyla sonuçlanan ilk başarılı köle ayaklanması olan 1791-1804 Haiti Devrimi etrafında sorular ortaya atan, kasıtlı olarak işlevsizleştirilmiş bir kutu oyunudur. “Şeker adası” olarak da bilinen Haiti, şeker kamışının en büyük üreticilerinden ve o dönemde köle ticaretinin ana destinasyonlarından biri olan bir Fransız ada sömürgesiydi. On sekizinci yüzyılda şeker, ya da “beyaz altın” piyasası, rekabet eden sömürgeci imparatorluklar tarafından, malların ve insanların ticaretini yönlendiren ve belirli ulusların servetini besleyen kölelik kurumu yoluyla kuruldu. Bir tür “kaos-kartografisi” oluşturan iş, grafik ve coğrafi kodların bir dezoryantasyonunu içererek, bunu dünyanın sermaye merkezli imgelemleriyle ilişkili daha geniş bir anlam ağına bağlar. Ruins, Ruines, Ruinen,खंडहर, རུཨིན་, [Harabeler] başlıklı somut şiirde sanatçı, birikmiş bir erozyonun göstergelerini kullanarak, sanatsal-şiirsel bir yapı içerisinde paradoksal bir gerilimi aktarır: Harabeler ile bir yapı(söküm) süreci.
William Burroughs'un, dilin kendisinin organizmayı istila eden ve dönüştüren bir virüs olduğuna dair spekülasyonuna göndermeyle Franco ‘Bifo’ Berardi, dili maddi dünyanın duyarlılığı ve somutluğuyla yeniden bağlayacak olanın tam da bir virüs olup olamayacağını sorar. Ona göre virüs, anlama ve yönetme becerimizi aşan kaosun karmaşıklığının bir parçası, muhtemel olanlar kümesini dönüştüren şiirsel imgelemin bir pratiğidir. Bir ütopya değil, mümkün olanın bir yeniden ayarlanışıdır: “Şiir, hem kaotik bir ayrışmanın anlam dışı parçalarını hem de anlamın kaosmatik bir yeniden oluşumunu dilin içine sokuyor.”
“The Gaming Room”, sergiyi oluşturan parçalar arasında örülen anlatı çokluğunda da hissedilen, rizomatik ağların bir deneyimi olarak sergiyi şekillendiren şiirsel bir boyuta sahip. Sanatçı, ekonomik ve politik spekülasyon göstergelerini alır ve bunları dilsel ve sanatsal spekülasyonla karıştırarak/dağıtarak, işleri kişisel ve belki de kolektif imgeleme açar: Muğlak fakat yayılmakta olan bir oluş hali.
1 Franco ‘Bifo’ Berardi, Sonun Fenomenolojisi (çev. Serhan Ada), İstanbul: Everest Yayınları (Eylül 2021’de yayımlanması planlanıyor).