SANATORIUM, Gülşah Mursaloğlu’nun Pul Pul Döküldü, Ufalandı Zaman başlıklı kişisel sergisine 27 Aralık 2024 - 22 Şubat 2025 tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor. Sergi yaşama elveren koşulları, üretkenliği, makinelerin ve insanların üretmediği, es verdiği zamanı ve yavaşlamayı araştırıyor. Mekâna yayılmış, farklı formlarda asılı kalmış, dönüşmüş yumurtalar, kabukları ve uyku dalgaları bu araştırmanın merkezinde yer alıyor.
Kuytuda Uğuldayan Yumurta isimli video yerleştirmesi yaşamı başlatan ve devam ettiren koşulları sorguluyor: konak olma, dikkat ve bakım, kesinti, aksama, düzensizlik, kargaşa ve dönüşüm. Performansçı bir depo koridorunda yumurtalarla dikkatli bir şekilde ilişkilenirken, soyut bir peyzajda yumurtalar çeşitli hızlarda parçalanıyor. Kamera yakın kadrajda farklı yumurtaların yolculuklarını takip ederken iki eş zamanlı koreografi ortaya çıkıyor: yumurtalar mekânın kontürlerini izliyor, sindiriliyor, yuvalara yerleşiyor, kabukları kırılıyor, parçalanıyor ve sonsuz döngülerde çevriliyor.
Serginin girişinde izleyicileri karşılayan yerleştirme Hızlandırılmış Milyon Yıllık Bir Karşılaşma sanatçının bir seneyi aşkın süredir kendi mutfağından ve çevresinden topladığı yumurta kabuklarından oluşuyor. Yumurta kabuklarının yüzde doksanı kumtaşı, kireç taşı, şişt gibi tortul kayaçların da yapıtaşı olan kalsiyum karbonattan oluşur. Kayaların oluşması binlerce, milyonlarca yıl sürerken bir tavuğun vücudunda yumurta kabuğunun oluşması yaklaşık 20-24 saat sürer. Isıyla zamanda bir yolculuk yaparak taşlaşan yumurta kabukları seramik parçalarının üzerinde yan yana diziliyor. Sergi boyunca mekâna giren izleyiciler yarattıkları titreşimlerle işe dâhil oluyorlar, hem yerleştirmedeki seramikleri temas ettirip ses çıkarmalarına hem de sırın içindeki kabukların ufalanmasına katkıda bulunuyorlar.
Dalgalar Boyu Derya-degiş’te sergi mekânının iki çapraz köşesine iki bedenin uyku dalgaları konumlanıyor. İnsan yaşamının üçte birini, bazı türlerinse yaşamının yüzde seksenini kaplayan uyku, türleri eşitleyen, birleştiren bir alan oluşturuyor. Yerleştirmede, sıklıkla ofislerde kullanılan kare floresan lambalar serginin açık olduğu sekiz saat boyunca renk değiştirerek bu bedenlerin REM, non-REM dalgalarını ve uykularındaki kesintileri taklit ediyor, geceyi gündüze taşıyor.
Sanatçının topladığı kabukların bir kısmı Gözeneklerde Kutu Kutu Pense’de ezilip parçalara ayrılıp, tekrar bir araya geliyor. Bedenler ve türler arası geçiş yapan yumurtaların kalıntıları birbirine karışıyor, fosilleşmiş fragmanlar hâlinde galerinin duvarlarında geziniyor.
Sergiye sanatçının Goldrausch Künstlerinnenprojekt çalışma ve araştırma programı kapsamında ürettiği, Sina Ribak’ın Tending to Elusive Matter [Anlaşılması Güç Maddeye İcabet Etmek] metnini içeren aynı isimli yayın eşlik ediyor.
Sanatçı hakkında:
Gülşah Mursaloğlu Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde lisans eğitimini bitirdikten sonra School of the Art Institute of Chicago’da Güzel Sanatlar alanında yüksek lisansını tamamladı. Çalışmalarında maddesellikle, maddenin failliğiyle ve hem insanların hem de diğer türlerin zamanla kurduğu ilişkilerle ilgileniyor. Uzun ve kapsamlı bir araştırma sürecinin ardından ortaya çıkan yerleştirmeler, sergilendiği halleriyle stabil formlarda kalmıyor, sergiye yayılan süreçsel uzamlarıyla dinamik ve değişken sistemlere dönüşüyor. İşleri yakında zamanda Kunstraum Kreuzberg, Art Laboratory Berlin, Green Art Gallery Dubai, Protocinema ve Sanatorium’da sergilendi. Sanatçı, Goldrausch Künstlerinnenprojekt, sundaymorning@ekwc, Arnis Residency, İstanbul Bienali Çalışma ve Araştırma Programı gibi misafir sanatçı ve burs programlarına katılmıştır. Berlin’de yaşıyor ve çalışıyor.